• Kiraz

Kirazı Roma Kralı Sezar Giresun'dan alıp bütün dünyaya yaymıştır. Kiraz ağaçlarının anavatanı Giresun'dur.Hatta Giresun İli ismini kiraz meyvesinden almıştır. Kerasus kiraz meyvesinin Roma dönemindeki adıdır. (Kerasus-Gerasus-Geresun-Giresun)

Kırmızı, sulu, lezzetli eti olan fındık büyüklüğünde yumuşak meyveler verir. Gülgiller familyasından olan kiraz ağacı baharda pembemsi beyaz, demet biçiminde toplanmış çiçekler açar. Zamanla bu çiçeklerin yerinde kirazlar ikisi, ya da üçü bir arada toplu olarak dalların üzerinde ortaya çıkar. Meyveler iyice olgunlaştığı zaman toplanır. İyi ürün elde etmek için altı yıldan daha genç ağaçların meyveleri toplanmaz. Orta boy bir ağaçtan 20 – 30 kilo kadar kiraz elde edilebilir. İyi bakılan bir kiraz ağacı 60-70 yıl kadar yaşar.

Kiraz az dayanıklı bir meyvedir, çoklukla taze olarak yenir. Mevsim sonlarına doğru kurtlandığından rağbetten düşer. Bununla beraber, kurutulur, kışın hoşaf yapmak üzere saklanır.

Yurdumuzda iyi cins kiraz yetişir. Daha çok İstanbul, Bursa, Yarımca, Amasya, Isparta, Çoruh, Burdur, Denizli, İzmir, Kemalpaşa iyi kirazları ile tanınmıştır. En ünlü cinsleri «aşlama», «dalbastı», «tabanı yarık», «ak kiraz», «ballı», «Dıragana», «Kırdar», «elifi», «sultanî» kirazlarıdır.

Kiraz kabuğu kabız ve ateş düşürücü, çiçekleri göğüs yumuşatıcı, yaprakları ise müshil olarak kullanılmaktadır.

Kirazda yer alan antosiyanin ağrı kesici etkidedir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Karaciğer ve safrayı temizler. Midedeki yara ve iltihaba iyi gelir.